27 Eylül 2013 Cuma

Sakarya'da üst mahkemeye itiraz

Sakarya'da ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında savcı, serbest bırakılan 8 şüpheli için üst mahkemeye itirazda bulundu.

Adapazarı Belediyesi tarafından yaptırılan Sangarius" isimli alışveriş merkezinin ihalesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında savcının tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk ettiği 8 kişi serbest bırakılmıştı. Mahkeme şüphelilere yurtdışı yasağı getirmişti. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, şüphelilerin serbest bırakılmalarına ilişkin bir üst mahkemeye itirazda bulundu. 

Adapazarı Belediyesi'nce eski hayvan pazarı mevkisinde yapılan ve kaba inşaatı büyük ölçüde bitirilen alışveriş merkezi tamamlanamayınca belediye ihaleyi feshetmişti. Belediye, 12 Haziran'da alışveriş merkezini yeniden ihale etmişti.

Belediyenin soruşturmayla ilgili yaptığı açıklamada, konunun bir yanlış anlaşılmaktan kaynaklandığı kanaatinde olunduğu ifade edilmişti.

iha
İlk Yorumu Siz Yapın

Yargıtay’dan Meclis’e İnceleme!

Meclis’te kameralar için açılan ihalede yolsuzluk yapıldığı iddia edildi, Yargıtay inceleme istedi 

Meclis’in kamera sistemini yenilemek amacıyla açılan ihalede yolsuzluk yapıldığı öne sürüldü. TBMM Bilgi İşlem’de görevli mühendis Fethi Özant, Meclis Genel Sekreteri ve diğer yetkililer hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyet dilekçesi verdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Meclis Başkanlığı’na konuyla ilgili yazı göndererek “ön inceleme” talebinde bulundu.

YARGITAY YAZI YOLLADI

Yargıtay’ın Meclis Başkanlığı’na gönderdiği yazıda Meclis kamera sisteminin yenilenmesi için 19 Haziran 2013’te yapılan ihalenin şaibeli olduğu yönündeki iddialar dile getirildi. “Ön inceleme” talep yazısında yer alan mühendis Fethi Özant’ın iddialarına göre, kamera sistemi için açılan ihale belli bir firmanın katılımı için hazırlandı. Şartnameye eklenen yasaklar sebebiyle Türkiye’nin önde gelen firmaları ihaleye katılamadı. İşi alması istenen firmanın yanı sıra bu konuda tercrübesi olmayan bazı firmalar da göstermelik olarak ihaleye sokuldu. Böylece önceden belirlenen şirketin işi alması sağlandı. Sonra da ihale 3 milyon lira bedelle daha önce kamera güvenlik sistemi kurmamış bir firmaya verildi.

MALİYET ŞİŞİRİLDİ

İşin maliyeti de gereksiz yere şişirilerek olması gerekenin üç - dört katı paraya mâl edilmiş gibi gösterildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın TBMM Başkanlığı’na gönderdiği yazıda, kurulacak sistemin aslında kamera güvenlik sistemi olmadığı ve Meclis’in ihtiyaçlarını karşılayamayacağı yönündeki iddia da dile getirildi. “Ön inceleme talep” yazısının konuya ilişkin bölümü şöyle:

“İHTİYAÇTAN UZAK”

“Kurulacak sistemin kamera güvenlik sistemi değil, Meclis’in ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak, IP tabanlı bir izleme sistemi olduğu, Koruma Başkanlığı ve diğer ilgili başkanlıkların tamamıyla sürecin dışında tutulduğu, görüşlerinin alınmadığı, ihalenin sistemi personelinin dahi sürece alınmadığı, daha fazla işi gerektiren, benzer ihalelerin diğer kamu kurumlarınca, daha düşük fiyatla ihale edildiği, örneğin; kamera sayısı Meclis’teki kamera sayısının iki katı ve görüntü depolama aygıtları üç katı büyüklüğünde olan ve altyapısı da bulunmayan Merkez Bankası ve bağlı altı kuruluşun kamera güvenlik sistemi ihalesinin 2.520.000 liraya ihale edildiği iddia edilmiştir. 4483 sayılı yasa hükümleri uyarınca, ilgililer hakkında gereğinin takdiri ile verilecek karar, dayanağı belgeler ile birlikte gerekçeli raporun gönderilmesi hususu saygı ile duyuruldu.”
taraf
İlk Yorumu Siz Yapın

Milyonlarca liralık zarar

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde görevli başmüfettiş M.D, kurumun ihaleye verdiği üç yapım işinde kamunun zarara uğratıldığını saptadı. Hazırlanan raporlarda, “Emet Yeni Borik Asit Tesisi İşi”ni alan yüklenici firma Öztaş İnşaat Malzemeleri Ticaret Anonim Şirketi’ne işi geciktirdiği halde fazladan 3 milyon 139 bin lira ödeme yapıldığı tespit edildi.

Aynı şirkete Kamu İhale Yasası’na aykırı olarak 230 milyon liralık başka bir iş verildiği öne sürüldü. Usulsüzlükler tespit edilmesine karşın Eti Maden yöneticileri gereğini yapmadı. Soruşturma açılmaması üzerine müfettiş M.D. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulundu.

İşte Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın ilgili haberi:

“Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde milyonlarca liralık yolsuzluk yapıldığı iddiası yargıya taşındı. Kurumda görevli Başmüfettiş M.D, Eti Maden’in ihaleye verdiği üç yapım işine ilişkin yaptığı incelemede kamunun zarara uğratıldığını tespit etti. Hazırlanan raporlarda, “Emet Yeni Borik Asit Tesisi ve Yardımcı Üniteleri İşi”ni alan yüklenici firma Öztaş İnşaat Malzemeleri Ticaret Anonim Şirketi’ne 3 milyon 139 bin fazla ödeme yapıldığı tespit edilirken aynı şirkete toplam maliyeti 230 milyon lira olan başka bir işin Kamu İhale Yasası’na aykırı olarak verildiği öne sürüldü. Bu konuda soruşturma açılmasını isteyen müfettiş, usulsüzlükler hakkında gereğini yapmayan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü yöneticileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Eti Maden’in soruşturmaya konu olan ihalelerini alan Öztaş İnşaat’ın sahibi Fethi Vehbi Özkoç’un ise Ankara’da süren “Mavi Hat” davasının sanığı olduğu anlaşıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan bir suç duyurusu, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde yapıldığı iddia edilen “yolsuzlukları” gün yüzüne çıkardı.

Başmüfetiş M.D, Ankara Başsavcılığı’na verdiği suç duyurusunda, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü ile yönetim ve disiplin kurulu üyeleri, Teftiş Kurulu Başkanı H.K’yi “edimin ifasına fesat karıştırma, kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olmak, irtikap, denetim görevinin ihmali, görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin suçu bildirmeme” ile suçladı.

M.D’nin avukatları Orhan Şimşek ve Doğan Erkan tarafından savcılığa verilen suç duyurusu dilekçesinde, kurumda yapıldığı iddia edilen yolsuzluklar ve müfettişin başına gelenler anlatıldı. Dilekçenin ekinde yolsuzluğun tespit edildiği 3 ayrı rapor da savcılığa sunuldu.

Dilekçede, kurumda yapılan usulsüzlükler şöyle anlatıldı:

4 2011 yılı yatırım programında yer alan 500 bin ton/yıl kapasiteli, 91 milyon 524 bin TL + 20 milyon Avro + 15 milyon dolar bedelli, “Kırka 5. Boraks Pentahidrat Tesisi Yapım İşi” ihalesi, Kamu İhale Kanunu’ndaki, “yapım işlerinde uygulama projeleri yapılmadan ihaleye çıkılmaz” hükmüne aykırı olarak gerçekleştirildi. Projelendirilerek yapılması gereken ihale, kurumun Tesis Mühendislik Hizmetleri Dairesi Başkanı D.Ö.İ’nin talimatı ve genel müdürlüğün oluruyla, kanuna aykırı olarak “belli istekliler” veya “pazarlık” yöntemine göre yapıldı. Yaklaşık maliyeti toplamda 230 milyon TL’yi bulan işin ihalesini Öztaş İnşaat firması aldı.

TADİLAT KURUMA ÖDETTİRİLDİ


4 Kırka 4. Boraks Pentahidrat Tesisi Projesi kapsamındaki kazan-turbo jeneratör üniteleri yapım işi için Öztaş İnşaat ile 2 Ekim 2007’de, 10 milyon 947 bin 398 dolar + 912 bin 460 Avro + 6 milyon 590 bin 760 TL bedelli sözleşme imzalandı. Sözleşmeye göre, yapım işinin 720 günde tamamlanması gerekiyordu. Ancak 6 Ekim 2009’da tamamlanması gereken iş zamanında bitirilmedi. Kurum, talebi üzerine firmaya 3 kez cezasız süre uzatımı verdi. Verilen ek sürelerin ardından, performans testine tutulan jeneratör ve kazanlar arızalı çıktı. Planlanan üretimin yapılması için mobil kazan temin edilmesi istenen firma, kendi kusurundan kaynaklanan kazan arızalarının giderilmesi için 41 bin TL masraf yaptı. Arıza giderim ücretini ise Eti Maden İşletmeleri ödedi. Raporun hazırlandığı 7 Haziran 2012 tarihi itibarıyla, yapım işi halen tamamlanmamış olması ve kazanların kapasitesinin çok altında çalıştırılması nedeniyle üretim kaybına neden olunmasına karşın, kurum zarara uğratılarak yapılan kesintiler firmaya iade edildi.

4 Emet I. Borik Asit Tesisi’nin kojenerasyon yapım işi sürecinde yüklenici firma Öztaş AŞ’nin o zaman da sözleşmenin gereklerini yerin getirmeyerek kurumla mahkemelik olmasına rağmen, bu kez Kırka 4. Boraks Üniteleri yapım işi bu firmaya verildi. Bu ihale konusu da yüklenici firma tarafından şartnameye uygun olarak gerçekleştirilmedi.”

Odatv.com
İlk Yorumu Siz Yapın

Dev ihale Çin'in!

Uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesinde, Çin Halk Cumhuriyeti'nden CPMIEC firması ile sözleşme görüşmelerine başlanacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Savunma Sanayii İcra Komitesi, gündeminde yer alan konularda karar verdi.

Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamaya göre, uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi projesi kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti'nden CPMIEC kuruluşu ile değerlendirmeye esas teklif bedeli üzerinden, sistemlerin ve füzelerinin Türkiye'de ortak üretilmesi amacıyla sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verildi.

HÜRKUŞ SERİ ÜRETİLECEK

Hava Kuvvetleri Komutanlığının 15 adet yeni nesil temel eğitim uçağı ihtiyacının karşılanması amacıyla TUSAŞ ile HÜRKUŞ uçaklarının seri üretimi için de sözleşme görüşmelerine başlanacak.

MİLGEM PROJESİ İPTAL

Bu arada, MİLGEM Projesi kapsamında 3 Ocak 2013 tarihli Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısında alınan karar da iptal edildi. Bu çerçevede 3'üncü ve 4'üncü gemiler İstanbul Tersanesi Komutanlığında inşa edilecek. İhale, kalan 4 gemi için tekrar edilecek.

Komite toplantısında ayrıca, Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yürütülen çeşitli projeler kapsamında oluşan ihtiyaçların giderilmesi amacıyla çeşitli sözleşmelerde değişiklik yapılması ve kaynak tahsisi konularında müsteşarlığa yetki verilmesi kararlaştırıldı.

FÜZENİN ÖZELLİKLERİ

Çin'in dikine fırlatma kabiliyetli uzun menzilli hava savunma füzesi FD-2000 füze sistemi ise ikili ve altılı bataryalar halinde konuşlandırılıyor. Füze, 20 bin metre irtifa ve 100 kilometre menzile sahip.


AA
İlk Yorumu Siz Yapın

26 Eylül 2013 Perşembe

Koç Grubu'nun MİLGEM Projesi İhalesi İptal Edildi

Başbakan Erdoğan'ın da kaltıldığı toplantıda Koç Grubu'na ait MİLGEM projesi ihalesinin yenilenmesine karar verildi.

1.5 milyar euroluk Türkiye'nin ilk milli savaş gemisi MİLGEM ihalesiyle ilgili Başbakanlık tarafından başlatılan inceleme tamamlandı. Hazırlanan rapor neticesinde Koç Grubu'na ait RMK Marine şirketinin ihalesini kazandığı MİLGEM projesi ihalesi iptal oldu. Başbakan Erdoğan'ın katıldığı toplantıda ihalenin yenilenmesine karar verildi.

DOSYALAR TEK TEK İNCELENDİ 

Milli Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında açılan ihaleye giremeyen firmalar Başbakanlık Teftiş Kurulu'na şikayette bulunmuştu. Savunma Sanaayi Müsteşarlığı'na gelen müfettişler tüm ihale dosyalarını tek tek inceledi.

SON NOKTAYI ERDOĞAN KOYDU 

Milli Gemi Projesi kapsamında Heybeliada ve Büyükada adlı savaş gemileri tamamlandı. Koç grubuna ait RMK Marine, bunlara ek olarak kazandığı ihale diğer gemileri yapacaktı. Firmaların şikayetleri ve müfettiş raporları üzerine Başbakan Erdoğan son noktayı koydu ve toplantıdan "ihalenin yenilenmesi" kararı çıktı.

Kaynak : Mynet
İlk Yorumu Siz Yapın

Adapazarı Belediyesi’nden ‘Sangarius’ Açıklaması

SAKARYA - ’Sangarius’ isimli alışveriş merkezinin yapımında ihaleye fesat karıştırıldığı iddialarına yönelik Adapazarı Belediyesi bir açıklama yaptı. 

Belediyeden yapılan açıklamada Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma ile ilgili olarak basın ve yayın organlarında çıkan haberlere tepki gösterdi. Belediyeden yapılan açıklamada, söz konusu haberlerin yanlış, eksik ve karalamaya yönelik yayınlar olduğu iddia edildi. 

‘Bu sebeple açıklama yapılma zarureti hasıl olmuştur” ifadesi kullanılan açıklamada şunlar kaydedildi: ’Konuyla ilgili olarak mahkeme dosyayı dikkatli bir şekilde tetkik etmiş olup, neticesinde mevcut duruma göre tutuklama tedbirine gerek duymamış, serbest bırakılmamıza karar vermiştir. Konunun bir yanlış anlaşılmaktan kaynaklandığı kanaatindeyiz. Soruşturma halen devam etmekte olup ayrıca gizlilik kararı bulunduğundan şimdilik bu açıklama ile iktifa ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Adapazarı Belediyesi tarafından ihale yoluyla yaptırılan ’Sangarius’ isimli alışveriş merkeziyle ilgili ihaleye fesat karıştırıldığı iddialarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında savcının tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk ettiği Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, belediye başkan yardımcısı, belediye encümen üyeleri ve bir avukatın da bulunduğu 8 kişi serbest bırakmıştı. Mahkeme şüphelilere yurtdışı yasağı getirmişti.
25 Eylül 2013 Çarşamba 13:42 - [1110933] - CİHAN
İlk Yorumu Siz Yapın

Sakarya'da ihale şüphelileri serbest

Sakarya'da AVM ihalesine fesat karıştırıldığı iddiasıyla gözaltına alınan Adağazarı Belediye Başkanı ve beraberindeki yedi kişi serbest bırakıldı 
Alışveriş merkezinin ihalesine fesat karıştırıldığı iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilen, Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli ve Belediye Başkan Yardımcısı Rıdvan Özüm'ün de aralarında bulunduğu 8 kişi, serbest bırakıldı.
Adapazarı Belediyesi tarafından yaptırılan alışveriş merkezinin ihalesine fesat karıştırıldığı iddiasıyla savcılıktaki ifadelerinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilen Belediye Başkanı Dişli, yardımcısı Özüm ve belediye encümen üyelerinin de aralarında olduğu 8 kişi, serbest bırakıldı.
Adapazarı Belediyesi, eski Hayvan Pazarı mevkisinde inşaat halindeki alışveriş merkezi tamamlanamayınca ihaleyi feshetmiş, daha sonra yeniden yapılan ihaleye tek firmanın katıldığı belirtilmişti.
İlk Yorumu Siz Yapın

Boğaz köprülerinin onarım ihalesi yapıldı

İSTANBUL - Karayolları Genel Müdürlüğü toplantı salonunda, basına kapalı yapılan ihaleye iki teklif geldi.

İhalede Hyundai-Gülermak iş ortaklığının teklifi 387 milyon 634 bin lira, Makyol-IHI iş ortaklığının teklifi ise 246 milyon 520 bin lira oldu.

Boğaziçi Köprüsü'nün hizmete girişinin 40. yılı dolayısıyla yapılacak ağır bakım çalışmaları, ihale sonrası başlayacak.

Köprüdeki büyük bakım, onarım, yapısal takviye ve askı halat değişimi çalışmaları 2014'te tamamlanacak.

YAPILACAK ÇALIŞMALAR NELER?
Söz konusu çalışmalar kapsamında 236 halat değiştirilecek. Boğaziçi Köprüsü'nün ilk dizaynında köprünün sallanması dolayısıyla yaşanacak etkileri azaltmak amacıyla kullanılan çapraz halatlar, dikey hale getirilecek.

1973 yılında hizmete giren Boğaziçi Köprüsü'nün bakım çalışmalarında dünyada kullanılan en ileri teknoloji ürünleri kullanılacak. Çalışmaların ardından köprünün en az 40 yıl daha hizmet vermesi bekleniyor. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerindeki ana halatlara ve ankraj bloklarına, Japonya'da da kullanılan son teknoloji ürünü nem alma sistemi kurulacak. Sistemle kuru hava verilecek halatların çürümesi önlenecek.

Bakım ve onarım çalışmaları sırasında zorunlu haller dışında gündüz saatlerinde Boğaziçi Köprüsü trafiğe kapatılmayacak. Askı halatların değişimi sırasında trafiğin tamamı kapatılmayacak. Kabloların tabliye bağlantıları sırasında, trafiğin en aza indiği gece saatlerinde kenardaki birer şerit kapatılarak bu çalışmalar yapılacak.

Köprünün askı halatlar tarafındaki kenar şeritleri ise 22.00 ile 06.00 saatleri arasında can ve mal güvenliği açısından trafiğe kapatılacak. Çalışmalar kapsamında Boğaziçi Köprüsü'ndeki elektrik aksamı değiştirilecek.

Tabliye ile kuleler arasına izolatörler, köprünün sallanma veya deprem sırasında zarar görmesini engellemek amacıyla köprü ayaklarına enerji sönümleyici damperler konulacak. 40 yıldır hizmet veren kule asansörleri ve elektrifikasyon sistemleri yenilenecek.
İlk Yorumu Siz Yapın

"Denize sıfır" arazi 27 milyon dolara satıldı

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) Balkaner Grubu'ndan devraldığı Marmaris'teki denize sıfır konumdaki turistik tesis arazisi, 27 milyon dolara satıldı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Siteler Mahallesi Cumhuriyet Caddesi Boynuzbükü mevkisinde bulunan ve onikinci kez satışa çıkartılan 40 bin 770 metrekarelik arazi için TMSF İştirakler ve Gayrimenkuller Dairesi Başkanlığı tarafından teklif alma yöntemiyle ihale düzenlendi.


İhaleye tek teklifi, ilçede başka turizm yatırımları da bulunan Green Turizm isimli şirket verdi. Şirketin 27 milyon dolarlık teklifi, Fon Kurulunun yaptığı değerlendirmede uygun bulunarak satış gerçekleştirildi. 

Şirketin, araziye lüks bir otel yapmayı planladığı öğrenildi.

"27 milyon dolar makul"

Marmaris Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Yusuf Kenan Akkuş, gazetecilere yaptığı açıklamada, arazinin satış bedelinin yüksek olması nedeniyle daha önce alıcı çıkmadığını söyledi.

Kamuya terkler yapıldığında arazinin yaklaşık 33 bin metrekareye düşeceğini belirten Akkuş, "27 milyon dolar, söz konusu arazi için makul bir fiyat. Daha önemlisi bunca sene atıl kalan bir arazinin turizme kazandırılacak olması. Marmaris'te özellikle turizm alanları konusunda yaşanan bir arsa sıkıntısı var" dedi.

Araziye 7 yıldızlı lüks bir tesis yapılmasının bölge turizmi için çok faydalı olacağına işaret eden Akkuş, bu sayede istihdam olanağı ve turist kalitesinde artış olacağını dile getirdi.

60 milyon lira ile satışa çıkarılmıştı

TMSF'nin sattığı arazi, alışveriş ve turizm tesislerinin yoğun olduğu bölgede yer alıyor. Denize sıfır konumdaki arazinin Cumhuriyet Bulvarı'na yaklaşık 150, sahile inen yan yola ise 250 metre uzunluğunda cephesi bulunuyor.

İmar plan notlarında "Turistik tesis alanları içerisinde 20 bin metrekare ve üstü parseller oluşturularak, turistik tesis yapılması halinde emsal 1,60 ve 5 kat olarak uygulanacaktır" bilgisi yer alıyor.

Bu arada ilk defa 14 Aralık 1996'da 60 milyon lira muhammen bedelle satışa çıkartılan arsanın fiyatı, alıcı bulamadığı için 27 milyon dolara düşürülmüştü. Daha önce onbir kez ihaleye çıkartılan söz konusu araziye alıcı çıkmamıştı. 
İlk Yorumu Siz Yapın

Mevzuat delik deşik oldu

MUSTAFA ÇAKIR / Cumhuriyet - Hükümet, 10 yılda İhale Yasası’nı değiştiren tam 29 yasa ve kanun hükmünde kararname çıkardı. Değişikliklerden yönetmelikler de nasibini aldı. İhale mevzuatındaki sadece bir yönetmelik 4 yılda 12 kez değiştirildi. En az değişiklik yapılan yönetmelikte bile 5 kez değişikliğe gidildi.

AKP, 10 yılda kamu ihalelerinde uygulanacak kuralları belirleyen Kamu İhale Yasası’nda değişiklik yapan tam 29 yasa ve kanun hükmünde kararname (KHK) çıkardı. Yasa ilk çıktığı halinden bir hayli uzaklaşırken dün de 5 ihale yönetmeliği bir kez daha değiştirildi. Değişiklikle Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda ihale tebligatlarındaki 7 gün şartı kaldırıldı. Böylece Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği 4 yılda 12. kez, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği de 10. kez değiştirilmiş oldu.

4 Ocak 2002’de kabul edilen Kamu İhale Yasası’nda ilk değişiklik sadece 5 ay sonra 12 Haziran 2002’de yapıldı. 3 Kasım 2002’de iktidara gelen AKP ise yasada değişiklik öngören tam 29 yasa ve KHK çıkardı. Yasada Anayasa Mahkemesi kararı gereği de 2 değişiklik yapıldı. Son değişiklik ise 13 Temmuz’da gerçekleştirildi. Değişikliklerden yönetmelikler de nasibini aldı. 

2009’da yürürlüğe giren 5 ihale yönetmeliği dün bir kez daha değiştirildi. Danışmanlık Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği, İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik, Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği ile Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. 

Ayrıca İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Tebliğ ile Kamu İhale Genel Tebliği de değiştirildi. Anayasa Mahkemesi, Kamu İhale Yasası’nın tebligatlardaki 7 gün sınırını iptal etmişti. Yönetmeliklerde değişiklikle de bildirim ve tebligatlardaki 7 gün şartı kaldırıldı. 

“İadeli taahhütlü mektupla yapılan tebligatta, mektubun postaya verilmesini takip eden 7. gün, yabancı isteklilerde ise 19. gün tebliğ tarihi sayılır” ifadeleri, “iadeli taahhütlü mektupla yapılan tebligatlarda mektubun teslim edildiği tarih, tebliğ tarihi sayılır” şeklinde değiştirildi. 

İhalelere yönelik idareye ya da yargıya yapılan başvurularda, bu merciler tarafından gönderilen dilekçeleri7n ihaleyi yapan idare veya kurum kayıtlarına girdiği tarih başvuru tarihi olarak kabul ediliyordu. Yargıya yapılan başvurularda bu şart kaldırıldı.

Bir yönetmelik 12 
kez değişti 

Son değişiklikle Danışmanlık Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği 4 yılda 9. kez, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği 10. kez, İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik 5. kez, Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği 6. kez, Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği 12. kez değiştirilmiş oldu. 2009’da yürürlüğe giren İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Tebliğ 3. kez, Kamu İhale Genel Tebliği 11. kez değiştirildi.
İlk Yorumu Siz Yapın

Gözler bu ihalede

Başbakan Erdoğan’ın Gezi Parkı eylemleri nedeniyle ağır eleştiriler yönelttiği Koç Grubu, havuzlu çıkarma gemisi ihalesi için iki firmayla yarışacak.25 Eylül 2013 Çarşamba, 08:45:27 Gözler bu ihalede
Gezi Parkı eylemlerinde Divan Oteli’ni eylemcilere açtığı için hükümetin hedefi haline gelen Koç Grubu, bu olayların ardından ilk kez bir devlet ihalesinde yer alacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yarın toplanacak Savunma Sanayi İcra Komitesi (SSİK), “Havuzlu çıkarma gemisi - LPD” projesini karara bağlayacak. 3 milyar dolarlık bu ihalede Koç grubuna ait RMK Marine Tersanesi ile Desan ve Sedef tersaneleri yarışıyor. İhaledeki “özgün tasarım” şartını ise yalnızca RMK Tersanesi karşılıyor. SSİK’in ayrıca, 4 milyar dolarlık yüksek irtifa orta menzilli hava savunma sistemi projesinde de karar vermesi bekleniyor. İhaleye katılan firmaların bu toplantıdan da karar çıkmaması durumunda ihaleye bir daha ilgi göstermeyeceklerini yetkililere ilettikleri öğrenildi.

SSİK yarın gündeminde milyar dolarlık ihalelerle toplanacak. Toplantıda Erdoğan’ın yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da yer alacak. Toplantıda, hava savunması için yüksek irtifa orta menzilli füze alımı da masaya yatırılacak. Bu ihalede yarışan 4 füze sistemi ve ülkeleri şöyle:

* Rusya (ANTEY - 2500)

* ABD (PAC - 3)

* ÇİN (FD 2000)

* Fransa - İtalya konsorsiyumu (SAMP/T)

4 milyar dolarlık kararın yarın çıkması beklenirken, ihaleye katılan firmaların bir kez daha erteleme kararı çıkması durumunda ihaledeki tekliflerini çekecekleri yönünde ilgililere mesajlar verdikleri öğrenildi.

LPD 3 milyar dolar

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na alınacak olan ve Ege, Akdeniz ile Karadeniz’de asgari 1 tabur büyüklüğündeki bir kuvveti, ana üs desteği gerektirmeksizin, kendi lojistik desteği ile kriz bölgesine intikal ettirebilecek havuzlu çıkarma gemisi ihalesinde de kararın yarın çıkması bekleniyor. Gemi ile birlikte, 27 adet amfibi zırhlı hücum aracı, 4 adet çıkarma aracı, 2 adet araç ve personel çıkarma aracı, 1 adet bot ve 1 adet komutan vasıtası tedarik edilecek. Projenin ihale şartnamesinde geminin “özgün tasarım” olması isteniyor. Bu şartı ise yalnızca RMK Tersanesi karşılıyor. Desan Tersanesi tarafından verilen teklif Çin Yuzhoa sınıfı, Sedef Tersanesi tarafından verilen teklif ise İspanyol Juan Carlos sınıfı.

MİLGEM iptal olmuştu

RMK Tersanesi, geçen ocak ayında MİLGEM projesi kapsamında 6 geminin yapım ihalesini kazanmış, ancak Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun “kamu zararı doğduğu” yönündeki raporu üzerine bu ihale iptal edilmişti. Gezi Parkı eylemleri sonrasında yaşanan bu gelişme nedeniyle LPD ihalesinde RMK Tersanesi’nin durumu merakla bekleniyor. Donanma Komutanlığı bünyesine katılacak LPD, dünyada sadece 7-8 ülke donanmasında bulunuyor. Savaş zamanında düşmanların korkulu rüyası olan LPD, deprem gibi doğal afetlerde de en önemli can kurtarma araçlarının başında yer alacak. Amfibik askeri gemi sınıfına giren LPD, üzerinde 6 helikopter, 100 araç ve yaklaşık 1000 personel taşıma kapasitesine sahip olacak. 19 bin ton ağırlığında, 190 metre uzunluğunda olması planlanan LPD, NATO operasyonlarında birliklerin intikali ile tahliye operasyonlarında görev alacak.
İlk Yorumu Siz Yapın

KOÜ’de promosyon ihalesi tekrarlanıyor

Kocaeli Üniversitesi yönetimi, 3900 personelin maaş dağıtımının yapılacağı bankayı belirlemek için ihale açmıştı.  28 Ağustos’ta yapılan ihaleyi İş Bankası kazandı.  İş Bankası, KOÜ personeline kişi başına 1564 TL promosyon vermeyi teklif etmişti.  Sağlık Sen ve Eğitim Sen, İş Bankası’nın bu teklifini yetersiz buldular. Daha yüksek promosyon bedeli verilebileceği konusunda ısrar ettiler. KOÜ yönetimi de sendikaların itirazını haklı bulmuş.  3900 personelin maaş dağıtımı ile ilgili ihale yarın saat 14.00’de  Umuttepe’de Prof.Dr.Baki Komsuoğlu Kongre Merkezinde yeniden yapılacak.
İlk Yorumu Siz Yapın

Adapazarı Belediye Başkanına ihale gözaltısı

SAKARYA'nın merkez Adapazarı Belediye Başkanı AK Parti'li Süleyman Dişli ve Belediye Başkan Yardımcısı Rıdvan Özüm'ün de aralarında bulunduğu 6 kişi, 'ihaleye fesat karıştırmak' suçlamasıyla gözaltına alındı.

Gözaltıların, Sakarya Cumhuriyet Savcılığı tarafından bir yıl önce başlatılan 'Sangarius' adlı alışveriş merkezi ve spor kompeksi ihalesi ile ilgili soruşturma kapsamında gerçekleştirildiği belirtildi. Savcılık talimatıyla harekete geçen polis tarafından gözaltına alınan Başkan Süleyman Dişli ve Belediye Başkan Yardımcısı Rıdvan Özüm'ün de aralarında bulunduğu 6 şüphelinin ifadelerinin alındığı bildirildi.
İlk Yorumu Siz Yapın

İhale örgüte kalmış, Askere erzak DHKP-C'den

Terör örgütü üyelerine yönelik teknik takip, TSK'daki ihale vurgununa uzandı. DHKP-C ile bağlantılı kişilerin askerî birliklere gıda sattığı ortaya çıktı.

Usulsüzlükten tutuklanan TSK mensuplarının, farkında olmadan terör örgütüyle bağlantılı kişilere ihale verdiği belirlendi.İstanbul'da, TSK'ya gıda alımı ihalelerine fesat karıştırıldığı iddiasıyla başlatılan operasyondan şok bir ayrıntı çıktı. 4'ü albay, 9 muvazzaf askerin de aralarında bulunduğu 22 kişinin tutuklandığı soruşturmada; polisin ihale vurgununu, terör örgütü DHKP-C'ye yönelik teknik takip sırasında ortaya çıkardığı belirlendi. Örgüt üyelerinin telefon konuşmalarını dinlemeye alan ekipler, söz konusu şahısların irtibat kurdukları bazı isimlerin TSK ihaleleri ile de bağlantılı olduklarını tespit etti. Araştırmayı derinleştiren güvenlik birimleri, hem çok büyük bir vurgunu, hem de usulsüz ihalelerin terör örgütü ile bağlantısını gün yüzüne çıkardı. 23. Motorlu Piyade Alay Komutanlığı, Tuzla Piyade Okul Komutanlığı, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı, İkmal Maliye Okulu, Merkez Komutanlığı ve 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı tarafından yapılan gıda alım ihalelerine fesat karıştırıldığı belirlendi. 15 ay süren takipte 43 ihaleye fesat karıştırıldığı, 16 farklı rüşvet eyleminin gerçekleştirildiği bilgisine ulaşıldı. 
Soruşturmada elde edilen bilgilere göre vurgun şöyle gerçekleşti: İstanbul'daki askeri birliklerle irtibata geçen terör örgütü ile bağlantılı kişilerin içinde bulunduğu 4 firma, bu birliklere yönelik gıda alımlarının altına imza atan yetkililerle ilişkisini geliştirdi. Ardından ihalelere sadece önceden anlaşılan firmanın girmesi sağlandı. Böylece söz konusu firma istediği fiyattan ürünü satabildi. Üstelik satılan ürünlerin gramajıyla da oynandı. İhale şartnamesini anlaştıkları firmayı işaret edecek şekilde hazırlayan askeri yetkililerin, para ve fuhuş karşılığında trilyonluk ihalelere fesat karıştırdıkları iddia edildi. Söz konusu askeri birliklerde ihalelerin çoğunlukla bu yönde sonuçlandığı, rekabet şartının ortadan kaldırıldığı belirlendi. Mehmetçik'e yedirilen gıdaların kalitesiz olduğu ve gıda alım şartnamesine uymayan nitelikte olduğu iddia edildi. Birliklerdeki ihale yolsuzluğuna karışan askerlerle siviller arsındaki para trafiğinin 'bardak', 'patates', 'karef' gibi şifreli kelimelerle gerçekleştirildiği de teknik takipte ortaya çıktı. Delillerin toplanmasının ardından düğmeye basan soruşturma birimleri, 4'ü albay 9 muvazzaf askerin yer aldığı 59 kişi gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen 59 kişiden 22'si tutuklandı. Soruşturma kapsamında firari 5 asker hakkında da yakalama kararı çıkarıldı.


MEHMETÇİĞİN YEMEĞİNE FESAT BULAŞMIŞ
Askerî birliklerle irtibata geçen örgütle bağlantılı kişilerin, gıda alımlarının altına imza atan yetkililerle ilişkisini geliştirdiği ve ihalelere sadece önceden anlaşılan firmaların girmesini sağladığı belirlendi. 15 ay süren takipte 43 ihaleye fesat karıştırıldığı, 16 farklı rüşvet eyleminin gerçekleştirildiği anlaşıldı.
İlk Yorumu Siz Yapın

39 Milyon Tl’lik Hastane İçin İlk Kepçe Vuruldu

Tekirdağ'ın Çerkezköy İlçesi'ne yapılacak olan 200 yataklı yeni Devlet Hastanesi için hafriyat çalışmaları başladı. 39 Milyon TL’ye mal olması beklenen hastanenin temeli için, ilk kepçe vuruldu.
İhale şartnamesine göre, yüklenici firma 700 gün içinde inşaatı tamamlayarak, Bakanlığa binaları teslim etmek zorunda olacak.
39 Milyon TL’ye mal olması planlanan yeni Hastane’nin ana binası, bodrum katlar hariç 8 katlı olacak. Diğer iki blok ise 4’er katlı olacak. Yeni hastane ile birlikte Çerkezköy’e ayrılacak doktor kontenjanında büyük bir artış yaşanacak. 25 bin 410 metrekarelik arsaya yapılacak olan yeni hastane, hasta kabulünü başlayana kadar, mevcut hastane hizmet vermeye devam edecek. Yeni hastane hizmete girdikten sonra, eski hastane binası yıkılarak yeni hastanenin bahçesine ilave edilecek.


Kaynak: http://www.hakimiyet.com/tekirdag/39-milyon-tllik-hastane-icin-ilk-kepce-vuruldu-h178858.html#ixzz2fzkk3NPT 
Follow us: @hakimiyet42 on Twitter | Hakimiyetgazetesi on Facebook
İlk Yorumu Siz Yapın

Taşeron işçiler kadro alabilecek mi?

Taşeron işçilerin durumu ne olacak? Taşeron işçiler kadro alabilecek mi? Başbakan Erdoğan'ın verdiği Taşeron işçi talimatı çözüm olacak mı? Taşeron sorunu için çözüm arayışları devam ederken, Taşeron sayısının da artması neye işaret ediyor?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, şartlarını iyileştirmek istediği 1,7 milyon taşeron işçiye Yüksek Hakem Kurulu'ndan (YHK) müjdeli karar çıktı. Ancak henüz uygulanamayan bu kararla ilgili süreç şöyle gelişti: 

*Hak-İş'e bağlı Öz Büro İş Sendikası, uzun uğraşlardan sonra sağlık alanında zor şartlarda çalışan taşeron işçilerin önemli bir bölümünü sendika üyesi yapmayı başardı. 
*Taşeron işçilerin çalıştığı şirketle toplu sözleşme masasına da oturan sendika, anlaşma sağlayamadı. 

Yüzde 5+5 zam aldı 

*Bunun üzerine sendika, yasal hakkını kullanıp Yüksek Hakem Kurulu'na (YHK) başvurdu. YHK da, yetkisini kullanıp uyuşmazlık maddelerini tek tek inceledi. 

*Enflasyon ve hayat şartlarını dikkate alan YHK, işçilerin maaşına 2013'ün birinci ve ikinci 6 ayı için yüzde 5 artı 5, 2014 için de yine yüzde 5 artı 5 zam yapılması yönünde karar aldı. 
*Bunun üzerine Öz Büro İş Sendikası da, YHK kararını götürüp taşeron şirketten kararların aynen uygulanmasını istedi. 

*Ancak taşeron şirket, devletten işi çok küçük bir kârla ihaleyle aldığını, YHK kararlarını uygulaması halinde iflas edeceğini belirterek, zam ve diğer sosyal hakları devletin ödemesini istedi. 

Bunu uygulayamayız 

*Sendika bu sefer de kurum yöneticilerinin kapısını çaldı. Bürokratlar, taşeron şirketle yaptıkları ihalenin Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi olduğunu, dolayısıyla yapılmış ihale şartlarını sonradan değiştirmeleri halinde suç işlemiş sayılacaklarını, Sayıştay'ın kendilerine "ihaleye fesat karıştırmak"tan işlem yapabileceğini söylediler. 

KİK'ten de ‘hayır' çıktı 

*YHK'dan çıkmış resmi kararı uygulatabilmek için bu sefer Kamu İhale Kurulu'na (KİK) başvuruldu. KİK yöneticileri de, işçilere verilecek ücretlerin ihalede belirlendiğini, ihale süresi tamamlanmadan işçilere zam yapılmasının ihaleye fesat karıştırmak suçundan cezayı gerektirdiğini bildirdiler. 
*KİK ve kurum yetkililerinin YHK kararlarını ancak önümüzdeki yıl yenilenecek ihaleye eklenecek maddelerle uygulanabileceğini söyledikleri de belirtildi. 

Çözümün adresi Çalışma Bakanı 

Konuya ilişkin bilgi veren Öz Büro İş Sendikası Başkanı Muharrem Özkaya, taşeron işçilerin örgütlenmesi için büyük mücadeleler verdikten sonra, YHK kararıyla 1,7 milyon taşerona örnek teşkil edecek bir gelişmeyi yakaladıklarını söyledi. 

Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in, "Taşeron işçileri örgütleyecek sendika arıyorum" sözleriyle kendilerini cesaretlendirdiğini belirten Özkaya, "Biz Sayın Bakan'dan aldığımız cesaretle görevimizi yerine getirdik. Şimdi düğümü çözmesi için kendisini bekliyoruz. YHK kararlarının taşeron işçilerde de uygulanmasının önünü açacak yasal destek istiyoruz" dedi. 

Bayram mesaisi ve 35 gün kıdem 

YHK zammın dışında, sendikanın toplu iş sözleşmesi masasında talep ettiği bir dizi sosyal ve ekonomik hakkı da taşeron işçiye resmi olarak verdi. Taşeron işçiler, her yıl ekim ayında 200 lira yakacak yardımı ve dini bayramlarda 60'ar lira harçlık, haftalık 45 saat çalışma, fazla mesailerin yüzde 50 zamla ödenmesi, yılda 35 gün kıdem tazminatı, sebepsiz işten atılma durumunda 8 aylığa kadar iş güvencesi tazminatı gibi önemli haklar elde etti. Ayrıca yılda 45 güne kadar mazeret izni, çocuk başına 20 lira çocuk yardımı, ücretsiz toplu taşıma kartı, bayramlarda çalışma halinde 3 yevmiye, yılda 20 TL ikramiye aldılar. 
Kaynak: Bugün
İlk Yorumu Siz Yapın

ÇANDARLI LİMANINDA ZARFLAR 5 KASIMDA AÇILACAK


Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Çandarlı (Kuzey Ege) Limanı Konteyner Terminali İnşaatı" yapım işinin ihalesinde teklif zarflarının 5 Kasım'da açılacağını bildirdi.

Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünün Çandarlı (Kuzey Ege) Limanı Konteyner Terminali inşaatını "Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkındaki Kanun" kapsamında ihaleye çıkıldığını hatırlattı.

Projeye ait ihale dosyalarının 5 Eylül'den itibaren Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü Liman Yapım Dairesi Başkanlığında ücretsiz olarak görülebildiğine dikkati çeken Yıldırım, "Ancak, ilgililerin, ihalelere iştirak etmek için ihale dosya bedeli olan KDV dahil 50 bin lirayı Bakanlığın merkez saymanlık müdürlüğüne yatırmalarını müteakip buna dair makbuzla birlikte Liman Yapım Dairesi Başkanlığına müracaat ederek dosyalarını almaları gerekiyor" diye konuştu. Bu iş için geçici teminat tutarının 50 milyon lira olarak belirlendiğini ifade eden Yıldırım, ihaleyi kazanan şirketin kullanacağı krediler ve diğer harcamalar için Hazine garantisi verilmeyeceğini söyledi.


"Türkiye'nin en büyük limanı yüzde 90 tamamlandı"
 Çandarlı Kuzey Ege Limanı'nda alt yapı çalışmalarının yüzde 90 oranında tamamlandığını ifade eden Yıldırım, üst yapının YİD modeliyle yapılacağını söyledi. Bu yıl içinde ihalenin tamamlanacağını anlatan Yıldırım, Çandarlı Kuzey Ege Limanı'nın tüm fazları tamamlandığından Türkiye'nin en büyük, dünyanın da en büyük 10 limanından biri olacağını dile getirdi.

İhaleye teklif veren firmaların zarflarının 5 Kasım'da açılacağını bildiren Yıldırım, "5 Kasım'da önce dış zarflar açılacak. Daha sonra iç zarflar açılacak. İhale komisyonunun yapacağı çalışmada, 75 ve üzerinde puan alan firmalar, daha sonra belirlenecek tarihte yapılacak açık arttırmaya davet edilecek. Yapılacak açık arttırmada en yüksek kira teklifi onay için Bakanlık makamına sunulacak" dedi.

Teklif sahibi firmaların öz kaynağının, toplam sabit yatırım tutarının yüzde 20'den az olamayacağını dile getiren Yıldırım, ihaleyi kazanan istekli, uygulama sözleşmesi imzalandıktan sonra 15 gün içinde yer teslimi için başvuracağını, başvurunun ilgili birime ulaşmasının ardından Maliye Bakanlığı nezdindeki gerekli girişimlerin sonuçlandırılmasından itibaren 15 gün içinde yer tesliminin yapılacağını bildirdi.

41 yıllığına kiralanacak
Yapım için 4 olmak üzere 41 yıllığına kiralanacak olan Kuzey Ege Limanı'nın, 3 etap halinde yapılacağını belirten Yıldırım, ihaleyi kazanan istekli, işletmeye başladığı ay, kira bedelinin yüzde 10'unu ödeyeceğini, geri kalan tutarın ise yıllık olarak 14 eşit taksite bölüneceğini kaydetti.

Tekliflerin KDV dahil dolar üzerinden verileceğini ifade eden Yıldırım, firmanın ilk etabı tamamladıktan sonra işletmeye başlayacağını, diğer 2 etabın ise işin başlamasının ardından 40 ayda tamamlanacağını anlattı.

Her bir etabın yıllık 4 milyon konteyner yükleme-boşaltma kapasitesine sahip olacağını belirten Yıldırım, Kuzey Ege Limanı'nın 2 bin metre uzunluğunda, 18 metre derinliğinde rıhtım ve bin metre geri sahaya sahip olacak konteyner terminal sahasının gerçekleşeceğini söyledi.

Yıldırım, limanın, her üç etabın tamamlanmasıyla yıllık 12 milyon konteyner yükleme-boşaltma kapasitesine sahip olacağını ifade etti.

DenizHaber.Com
İlk Yorumu Siz Yapın

Bakan Müezzinoğlu"dan Mr Açıklaması

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş’ın önergesine cevap veren Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde yaşanan MR cihazı sıkıntısını açıkladı.

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş’ın önergesine cevap veren Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde yaşanan MR cihazı sıkıntısını açıkladı.

Toptaş’ın geçen aylarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından cevaplandırılmak üzere verdiği soru önergesine, Bakan Müezzinoğlu’dan cevap geldi. Bakan Müezzinoğlu, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi inşaatının eksikliklerini tespit edip TOKİ’ye bildirdiklerini ve eksikliklerin giderilmesi için çalışma yapıldığını bunun için inşaatının kesin kabul işlemi yapılmadığını söyledi. Bakan Müezzinoğlu, konu ile alakalı şunları anlattı: “MR hizmet alımı için 14 Eylül 2011 ile 19 Ekim 2012 tarihleri arasında altı defa ihale yapıldı ve son ihaleden 6 ay sonra sözleşme imzalandı. 25 Nisan 2013 tarihinde yüklenici firmaya 90 gün süre verilerek, bununla beraber Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ile MR çekim protokolü imzalanarak, hastalara 7 ile 30 gün içerisinde MR sırası verilmiştir. MR hizmet alımına ilişkin ihale iptalleri yasal süreç olup, sürelere bağlı kalınarak hareket edilecektir."

Konuya gösterdiği duyarlılık için Bakan Müezzinoğlu, Milletvekili Toptaş’a ayrıca teşekkür etti.

Önergeyle ilgili açıklama yapan Milletvekili Ahmet Toptaş da şunları söyledi: “Afyon Devlet Hastanesi inşaatı ile ilgili hâla kesin kabulün yapılmaması ve kesin kabulün yapılamamasının nedeni eksikliklerin hâla devam etmesi üzücüdür. Yine 1 yılda 6 defa MR hizmet alımı ihalesi yapılması ve bu ihaleden 6 ay sonra sözleşme imzalanması ve 90 gün süre verilmesi hükümetin sağlık politikasının ve Türkiye’deki ihale süreçlerinin göstergesidir. AKP iktidarının insan sağlığına nasıl değer verdiğini MR hizmet alımı hikayesi ile gördük. Biz, halkımızın taleplerini TBMM gündemine taşımaya devam edeceğiz.”
İlk Yorumu Siz Yapın

Gelecek 5 Yılda 207 Yeni Cezaevi Yapımı

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, gelecek 5 yılda 207 yeni cezaevi yapımının planlandığını, bunlardan 75'inin inşaat, 53'ünün proje, 50'sinin planlama, 29'unun ise ihale aşamasında olduğunu bildirdi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, gelecek 5 yılda 207 yeni cezaevi yapımının planlandığını, bunlardan 75'inin inşaat, 53'ünün proje, 50'sinin planlama, 29'unun ise ihale aşamasında olduğunu bildirdi.

CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar'ın konuya ilişkin yazılı soru önergesini yanıtlayan Ergin, tutuklamalarla ilgili tasarrufların, bağımsız yargı mercilerinin görev, yetki ve sorumluluğunda bulunduğunu belirtti.

Yargı yetkisinin kullanımı kapsamında kalan işlem ve tasarruflara, Bakanlık veya herhangi bir makam, merci, organ veya kişi tarafından müdahalede bulunulmasının sözkonusu olmadığını ifade eden Ergin, son yıllarda alınan yasal ve yapısal önlemlerin, yargılama süreleri ile tutukluluk oranlarında da önemli iyileştirmeler sağladığını kaydetti.

Ergin, cezaevlerindeki tutukluluk oranının, 2001 yılında yüzde 50.4'lük oranla en üst seviyeye çıktığını belirterek, toplam tutuklu sayısının 28 bin 520 olduğu 10 Haziran 2013 tarihi itibariyle bu oranın yüzde 21.6 seviyesine indiğini bildirdi. Ergin, ülkede yıllık ortalama 3 milyon ceza davasının işlem gördüğü dikkate alındığında, tüm ceza davalarındaki tutukluluk oranının yüzde 0.95 düzeyinde seyrettiğini vurguladı.

Bakan Ergin, Uluslararası Cezaevi Çalışmaları Merkezi'nin verilerine göre, Türkiye'nin 10 Haziran 2013 tarihi itibariyle yüzde 21,6 düzeyindeki tutuklu oranıyla, İsviçre, Hollanda, İtalya, Belçika, Danimarka, Yunanistan, Letonya, Malta, Macaristan, Fransa, İsveç ve Estonya gibi Avrupa ülkelerinden daha ileri seviyede olduğunu bildirdi.

Cezaevlerinin onarımı için son 10 yılda 97 milyon 524 bin TL harcandığını kaydeden Ergin, uluslararası normlara uymayan, fiziki şartları ve kapasiteleri itibariyle eğitim ve iyileştirmenin kısıtlı yapıldığı ya da yapılamadığı küçük ilçe cezaevlerinin kapatıldığına dikkati çekti. Kapatılan cezaevleri yerine sağlıklı, güvenlikli, elektronik donanımlı, çağdaş infaz anlayışına uygun yeni cezavleri yapılmasının zorunluluk arz ettiğini ifade eden Ergin, gelecek 5 yılda 207 yeni cezaevi yapımının planlandığını, bunlardan 75'nin inşaat, 53'ünün proje, 50'sinin planlama, 29'unun ihale aşamasında olduğunu kaydetti.

Ergin'in verdiği bilgiye göre, toplam kapasitesi 147 bin 304 olan cezaevlerinde 131 bin 649 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bunların 103 bin 129'u hükümlü, 28 bin 520'si ise tutuklu.

Kadın cezaevlerinde 2 bin 297, çocuk cezaevlerinde ise 736 kişi kalıyor.

Kaynak: AA
İlk Yorumu Siz Yapın

Meyve Sebze Hali ve Soğuk Hava Deposu İhalesi

Muş Belediyesi, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (DAKA) desteğiyle Sebze Meyve Hali ve Soğuk Hava Deposu yapım ihalelerini gerçekleştirildi

Muş Belediyesi Hizmet Binası Toplantı Salonu'nda yapılan ihalede Belediye Başkan Yardımcısı Tarık Mirze ile komisyon üyeleri hazır bulundu.

İhaleye 10 firmanın teklif verdiğini belirten Muş Belediyesi Başkan Yardımcısı Tarık Mirze, Meyve Sebze Hali Ve Soğuk Hava Deposu yapım işinin yaklaşık maliyetinin 3 milyon 589 bin 569, 99 TL olduğunu söyledi.
İhaleye sunulan dosyaların ve tekliflerin değerlendirilerek sonucun açıklanacağını ifade eden Mirze, tekliflerin aşırı düşük fiyat sorgulaması yapıldıktan sonra, 4734 sayılı (KİK) Kamu İhale Kurumu Kanunu'nun ilgili hükümlerine göre ihale komisyon kararı alınıp, ilgili firmalara gerekli yazışmaların yapılacağını kaydetti.
24 Eylül 2013 Salı 11:30 - [1108409] - İLKHA
İlk Yorumu Siz Yapın

Emniyet Brifing Salonu düzenleme ihalesi yapıldı

Kocaeli İl Özel İdaresi tarafından yaptırılacak Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Brifing Salonu’nun düzenlenmesiyle ilgili ihale yapıldı.

Yaklaşık maliyeti 62 bin 567 TL olan ihaleye, iki firmanın temsilcileri katılarak teklif verdi. Çolakzade Mühendislik 27 bin 345 TL, Escem Mühendislik ise 58 bin 500 TL’lik teklif sundu. İşi üstlenecek firma, salon düzenlemesini yer tesliminden itibaren 45 takvim günü içinde tamamlayıp teslim edecek.
İlk Yorumu Siz Yapın

KİK Duyurusu

İhale Dokümanı ve İlan Hazırlanması İşlemlerinde Dikkat Edilecek Hususlar

Bilindiği üzere 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 65’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde iadeli taahhütlü mektupla yapılan tebligatlara münhasır öngörülen tebliğ edilmiş sayılma kuralını iptal eden Anayasa Mahkemesi Kararının yayımı ile birlikte artık yasal dayanaktan yoksun hale gelen alt hukuk kurallarının yürürlüğüne son vermek üzere uygulama yönetmeliklerinde yapılan değişiklikler bugün (24.09.2013) 28775 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Anılan yönetmelik değişiklikleri bugün itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Yapılan değişikliklerle ön yeterlik şartnamesi/idari şartnamelerde ve bazı standart formlarda yeni düzenlemeler yapılmıştır.

Bu itibarla,

Ön yeterlik/ihale ilanı 24.09.2013 tarihli Kamu İhale Bülteni’nde yayımlanan (ilansız pazarlık usulüne göre yapılan ihalelerde daveti bugün yapılan) ihalelere ilişkin dokümanlarda EKAP üzerinden zeyilname yapmak suretiyle ön yeterlik/ihale dokümanları bu değişikliklerle uyumlu hale getirilebilecektir. Zeyilname yapmak için yeterli süre bulunmayan ihalelere ilişkin dokümanlarda EKAP üzerinden değişiklik yapılmayacaktır. Bu ihalelerde 1.8.2013 tarihinde Kurum ana sayfasında konuyla ilgili yapılan duyurudaki açıklamalara göre hareket edilecektir.
Ön yeterlik/ihale dokümanı bu değişikliklerden önceki uygulama yönetmelikleri hükümlerine göre hazırlanan ve onaylanan ancak ön yeterlik/ihale ilanı hazırlanmamış (ilansız pazarlık usulüne göre yapılan ihalelerde davet yapılmamış) ihalelerin dokuman onaylarının EKAP üzerinden kaldırılarak yeni yönetmelik hükümlerine uygun bir şekilde tekrar hazırlanması gerekmektedir.
Ön yeterlik/ihale ilanı hazırlanılarak Kurumumuza gönderilmiş, ancak 24.09.2013 tarihi itibari ile Kamu İhale Bülteni’nde yayımlanmamış, dokümanda belirlenen ihale tarihi itibarıyla yayın için yeterli süre bulunan ve yerel gazete ilanının yapılmadığı ön yeterlik/ihale ilanları iade edilecektir. Bu ihalelerin doküman onaylarının idarelerce kaldırılarak tekrar hazırlanması ve onaylanması gerekmektedir. Bu işlemler tamamlandıktan sonra ön yeterlik/ihale ilanları tekrar EKAP üzerinden Kurumumuza gönderilecektir.
Bugünden itibaren ön yeterlik/ihale dokümanları EKAP üzerinden yeni yönetmelik hükümlerine göre hazırlanacaktır.
İstisna/kapsam dışı olan ihaleler yukarıda belirtilen yönetmelik değişikliklerine bağlı hususlardan etkilenmeyecek, bu ihalelere ilişkin ilanlar kesintiye uğramadan Kamu İhale Bülteninde yayımlanmaya devam edecektir.
Bütün idarelere önemle duyurulur.
İlk Yorumu Siz Yapın

İhale Yasaklıları 9 Bine Yaklaştı

Kamu İhale Kurumunun kayıtlarına göre, Türkiye'de 8 bin 973 kişi ve şirket, yasaklı olmaları nedeniyle ihalelere giremiyor- Söz konusu kişi ve şirketlerin yüzde 57'si 2 yıldan fazla, yüzde 35'i ise 1 yıl süreyle ihalelere giremeyecek - Çeşitli kişi ve kuruluşlar, bu yılın 6 ayında Kamu İhale Kurumuna 2 bin 400 şikayet başvurusunda bulundu- Kamu İhale Kurumu, bu dönemde 2 bin 905 ihaleyle ilgili inceleme kararı alırken, 143 ihaleyi iptal etti
BÜLENT KARAASLAN - Kamu İhale Kurumunun kayıtlarına göre, Türkiye'de 8 bin 973 kişi ve şirket, yasaklı olmaları nedeniyle ihalelere giremiyor.
AA muhabirinin, Kamu İhale Kurumunun kamu alımları istatistiklerinden derlediği bilgilere göre, bu yılın ilk yarısında 2 bin 591 kişi ve şirketin kamu ihalelerine girmesi yasaklandı. Böylece Kamu İhale Kurumunun Aktif Yasaklı Listesinde bulunan kişi ve şirketlerin sayısı, geçmiş yıllarda alınan yasaklama kararlarıyla birlikte 8 bin 973 oldu. Bunların yüzde 94'ü tüm ihalelerden, yüzde 4'ü bakanlık ihalelerinden, yüzde 2'si kurum ihalelerinden men edildi. Yasaklılar listesi içinde 37 yabancı gerçek ya da tüzel kişi de yer aldı.
Yasaklı kişi ve şirketlerin yüzde 57'si 2 yıldan fazla, yüzde 4'ü 2 yıl, yüzde 35'i 1 yıl, yüzde 4'ü 6 ay süreyle ihalelere giremeyecek. Yasaklı listesindekilerin yüzde 80'i gerçek kişiler, yüzde 20'sini ise tüzel kişiler oluşturdu.
İstatistiklere göre, kayıtlı bulunan 8 bin 973 yasaklamanın, 2 bin 877'si ceza mahkemeleri ya da ağır ceza mahkemeleri tarafından, 2 bin 235'i cumhuriyet savcılıkları ya da cumhuriyet başsavcılıkları tarafından, 3 bin 861'i ise ihaleleri düzenleyen bakanlıklar ve diğer idareler tarafından gerçekleştirildi.

- 2 bin 400 şikayet başvurusu yapıldı

Çeşitli kişi ve kuruluşlar, bu yılın 6 ayında Kamu İhale Kurumuna 2 bin 400 şikayet başvurusunda bulundu. Şikayet başvurularının yüzde 80'i tüzel kişiler, yüzde 10'u gerçek kişiler, yüzde 10'u da ortak girişimlerden geldi.
Bu yıl kuruma yapılan şikayetlerin 1401'i hizmet alımı ihalelerine, 409'u mal alımı ihalelerine, 590'ı da yapım işleri ihalelerine yönelik oldu. Kamu İhale Kurumu, bu dönemde 2 bin 905 ihaleyle ilgili inceleme kararı alırken, 143 ihaleyi iptal etti.

- En çok yasaklayan bakanlık Milli Savunma
Bakanlıklar arasında en çok ihale yasağını, Milli Savunma Bakanlığı verdi. Milli Savunma Bakanlığı 912, Sağlık Bakanlığı 575, Maliye Bakanlığı da 312 kişi ve şirketi ihalelerinden men etme kararı aldı.
Kayıtlı bulunan 8 bin 973 kişi ve şirketi, ihalelerden men eden bakanlık ve kurumlar ile yasaklama sayıları şöyle:
YasaklayanYasaklama Sayısı
Ağır ceza mahkemeleri2.877
Cumhuriyet savcılıkları2.235
Milli Savunma Bakanlığı912
Sağlık Bakanlığı575
Belediyeler442
Maliye Bakanlığı312
İçişleri Bakanlığı256
KİT'ler223
İl Özel İdareleri191
Yüksek öğretim kurumları180
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme B.120
Orman ve Su İşleri Bakanlığı113
5018 kapsamı dışındaki idareler112
Diğer özel bütçeli kurumlar76
Milli Eğitim Bakanlığı68
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı42
Mahalli İdare Birlikleri36
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı31
Gençlik ve Spor Bakanlığı28
Adalet Bakanlığı25
Ulaştırma Bakanlığı22
Belediye İktisadi Teşekkülleri20
Döner sermaye saymanlığı ve işletmeleri19
Sosyal güvenlik kurumları14
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı21
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı9
Başbakanlık5
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı2
Kalkınma Bakanlığı2
Kültür ve Turizm Bakanlığı2
Sayıştay2
Ekonomi Bakanlığı1
Toplam8.973
Kaynak: AA
İlk Yorumu Siz Yapın

24 Eylül 2013 Salı

Maden sektörünün gözü bu ihalede

Gökmen Köse'nin haberi:
Açılacak ihaleye Zonguldaklı işadamlarının kurduğu MESİAD üyesi şirketler konsorsiyum oluşturarak katılacak.

Zonguldak’ta kömürden elektrik üreten Çatalağzı Termik Santrali (ÇATES), özelleştirme kapsamında. Maden ve Enerji Sanayicileri İşadamları Derneği Başkanı Ümit Velioğlu, ihaleyi kazanacak firma yerli kömür kullanmazsa bölgede üretimin duracağını söyledi.

Zonguldaklı özel sektör kömür üreticilerinin kurduğu Maden ve Enerji Sanayicileri İşadamları Derneği (MESİAD), özelleştirme kapsamındaki Çatalağzı Elektrik Termik Santrali (ÇATES) ihalesinde ‘yerli kömür üretiminin korunmasını’ istiyor. MESİAD Başkanı Ümit Velioğlu, ihaleyi alacak firmanın yerli kömür kullanmamasının Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve özel sektörün kömür üretimini durduracağını söyledi. MESİAD olarak bu ihaleye talip olduklarını dile getiren Velioğlu, “ÇATES özelleştirmesi Zonguldak için çok kritik. Yerli madenci gözetilerek bir özelleştirme ihalesi yapılmalı. Zonguldak’ta oluşturulacak, tabana yayılmış bir konsorsiyuma buranın doğrudan verilmesini talep ediyoruz.” dedi. Bu talebin kabul görmemesi durumunda ise ÇATES’i kiralamaya ya da işletme hakkını almaya talip olduklarını belirten MESİAD Başkanı, “Enerji Bakanlığı bu taleplerimize de hayır derse ihale şartnamesine burayı alacak olan firmanın yerli kömür, Zonguldak taş kömürü kullanmak zorunda olduğu maddesi konulmalıdır.” şeklinde konuştu. Velioğlu, ancak bu şekilde Zonguldak’ın kömür üretiminin ve istihdamının devamlılığının sağlanacağını belirtti.

ÇATES özelleştirme ihalesi süreciyle ilgili Enerji Bakan Yardımcısı ile bir görüşme yaptıklarını söyleyen Velioğlu, kendilerinden bir teklif hazırlanmasını istediklerini belirtti. Velioğlu, Bakanlığa sunmak üzere bir rapor hazırladıklarını, umutlu olduklarını ifade etti. Velioğlu, “Burada kamuyu zarara uğratmayın. Modelleri biz ortaya koyduk. Biz istiyoruz ki devlet bize sıcak yüzünü göstersin. Orada 150 yıllık bir altyapı ve kültür var. Yıllarca bu sanayiler şehre hizmet etti.” dedi. Açılacak özelleştirme ihalesi için MESİAD’a üye her firmanın katılacağı bir konsorsiyum oluşturacaklarını aktaran Velioğlu, bu oluşumda herkesin payının firma büyüklüğüne göre olacağını ve bu şekilde küçük firmaların da kaybolmadan hayatlarını devam ettireceğini söyledi. İhaleyi almaları durumuna hazırlık olarak finansman çalışmalarına başladıklarını dile getiren MESİAD Başkanı, “Zonguldak’ta görüştüğümüz iki bankanın ilgisi var. Bunlar tesisi teminat alarak bu işi finanse edeceklerini söylüyorlar.” dedi.

Son bir senedir ÇATES’in iki ünitesinden birinin bakıma girmesi sebebiyle sektör olarak zor günler geçirdiklerini kaydeden Velioğlu, “150 megavatlık bu ünitenin bakıma girmesiyle piyasadan alınan kömür çok azaldı. Zonguldak’ta üretilen kömürün yüzde 50’si ÇATES’e gidiyor. Birkaç ayda tamamlanması gereken ünite bakımının yaklaşık bir senedir sürmesi sektörü kötü etkiledi. Bu dönemde herkesin stokları şişmiş durumda. Yaklaşık 200 bin ton stok var. Bu da toplam yıllık kömür üretiminin beşte biri ediyor.” dedi. Kömür alımının azalmasına bağlı olarak istihdamda da sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Velioğlu, “Son bir senedir 6 bin istihdamdan 2 bin kayıtlı istihdam, işi bırakıp Soma-Balıkesir bölgesine göçtü. Otobüsler tutuyor, gidiyor ve oradaki madenlerde çalışıyorlar. Zonguldak’ta ciddi şekilde kanayan bir yara var.” ifadelerini kullandı.

Zonguldak’ta şu an 24 kömür sahası bulunuyor. Bu sahalarda 15 firma faaliyet gösteriyor. Geçtiğimiz yıla kadar sektörde 6 bin civarında direkt istihdam vardı. Yine geçtiğimiz yıla kadar sektörün ürettiği kömür miktarı 1 milyon tondu. TTK’nın kömür üretimi ise 1 milyon 800 bin ton civarında idi. Hem ÇATES’in iki ünitesinden birini bakıma almasını hem de dünya piyasasındaki kömür fiyatlarının yarıya inmesini 2013 yılında Zonguldak’ta ciddi bir ekonomik daralmaya sebep verdiğini ifade eden Velioğlu, ÇATES özelleştirme ihalesinin şehir için hayati önem taşıdığını yineledi ve “Zonguldak’a rağmen ÇATES’i alıp başka yere koymak olmaz.” dedi.

1989 yılında kurulan ÇATES her biri 150 megavatlık iki üniteden oluşuyor. Üretilen koklaşabilir kömürün koklaşabilir kısımları demir çelik sanayiine gidiyor. Diğer kalan kısımlar ise elektrik üretmek için yakıt olarak kullanılıyor. ÇATES, bu düşük kalorili kömürü kullanmak için açıldı.

Zaman
İlk Yorumu Siz Yapın

1 milyar milletin sırtından mı?

Yapımı büyük tartışmalara neden olan İstanbul 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu işini alan müteahhitlere “güzergah değişikliği” yoluyla devletin sırtından 1 milyar liralık kıyak çekildiği iddia edildi.
Yapımı büyük tartışmalara neden olan İstanbul 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu işini alan müteahhitlere “güzergah değişikliği” yoluyla devletin sırtından 1 milyar liralık kıyak çekildiği iddia edildi. Yolda en az 400 bin ağacın kesileceği bildirildi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın “Su havzalarına ve kuş yollarına denk geldi; onun için yaptık” diye açıklamaya çalıştığı, ancak tartışmalara neden olan güzergah değişikliği ile ilgili çarpıcı iddiaları kapatılan Has Parti’nin genel başkan yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu gündeme getirdi.
İslamcı camianın saygın ve dürüst isimlerinin başında gelen Bekaroğlu’nun iddiaları, yüzlerce kamyonun, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün sallanmasına ve yıkılma tehlikesi atlatmasına yol açan protesto eylemini yaptığı, İstanbul Belediyesi’nin Ömerli hafriyat sahasını niye kapattığı konusunda fikir veriyor.
“KONSORSİYUM ZOR DURUMDA”
Bekaroğlu’nun sosyal paylaşım ağlarından Twitter’dan paylaştığı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in ortaya attığı iddiaları da destekleyen çarpıcı iletiler şöyle:
1. Geçenlerde İstanbul’da bir kamyoncu eylemi oldu; kamyon şoförleri FSM köprüsünü kapattılar.
2. Bu iş basit bir moloz dökme sorunundan ibaret değil. İşin altında üçüncü köprü ihalesini alan konsorsiyum var.
3. Bu konsorsiyum işi aldı ama hem çok para verdik diye yakınıyorlar hem de finans/dış kredi bulamıyorlar, yani zor durumdalar.
4. Şimdi hükümet bu şirketleri rahatlatarak işe devem etmelerini sağlamaya çalışıyor… Moloz işi bunlardan biri.
5. Sadece üçüncü köprü değil, üçüncü hava alanını alan firmalar için de aynı şey söz konusu.
“1 MİLYAR LİRALIK KIYAK”
6. İstanbul’daki molozların tamamı üçüncü havaalanı sahasına dökmek zorunluluğu getiriliyor. Bunun için kamyonculardan çok para isteniyor.
7. Bu şekilde havaalanını alan firmalara günde 1 milyon TL’ye yakın avantaj sağlanıyor, kamyoncular ise neredeyse bedava çalışacaklar.
8. Köprüyü alan firmalara ise güzergah değişikliği imkanı verilerek 1 milyar TL civarında bir kıyak yapıldı. Nasıl mı?
9. Şartnameye göre kamulaştırma bedelleri ihaleyi alan firmalar tarafından karşılanıyor, bu da çok büyük bir para tutuyor..
10. Güzergah kamu arazisine kaydırılarak kamulaştırma için harcanacak para çok azaltıldı, yaklaşık 1 milyar TL kar edildi.
11. O nedenle 400 bin civarında fazladan ağaç kesilecek… Durum bu, benim öğrendiğim bunlar, daha doğrusunu bilen varsa açıklasın…!
KAMYONCULARIN EYLEMİ
İstanbul’da hafriyat nakliyatı yapan kamyoncular üç gün önce Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü trafiğe kapatarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Ömerli hafriyat sahasını kapatmasını protesto etmişti. Yüzlerce ağır yüksek kamyonunun aynı anda köprüden geçmesi köprünün zangır zangır sallanmasına neden olmuştu. Bu da köprünün yıkılması tehlikesiyle karşı karşıya getirmişti. Kamyoncuların bakan Yıldırım’ın sert tepkisini çeken eyleminde kamyonların köprüden geçişi sırasında sert bir rüzgarın olmaması büyük bir şans olarak nitelenmişti. Eylem sırasında köprüde yaşanan sallanma kamuoyunda büyük bir kaygı yaratmıştı.


gazetecileronline.com
İlk Yorumu Siz Yapın